Kızlık zarı, vajinanın dışa açılan bölümünde yer alan ince bir katlantıdır. Vajinanın etrafını halka şeklinde sarar. Tıbben hymen olarak adlandırılır. Yunan mitolojisinde evlilik tanrısı “hymenaios” isminden gelir. Bilinen herhangi bir net fonksiyonu olmamakla birlikte ergenlik çağına dek enfeksiyondan korunma işlevi görür. Ergenlik sonrası vajina asidik pH hale gelir ve enfeksiyon riski azalır. Adet görülmeye başlandığında kızlık zarının ortasındaki delikten kan dışarı akar. Bazen kızlık zarı doğuştan kapalı olur ve kız çocuğu adet gördüğü dönemde içeride biriken kan ağrı yapar. Bu durumda cerrahi müdahale gerekir. Kızlık zarı dikimi başarılı sonuçlar verebilmesi için alanında uzman kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından steril ortamda gerçekleştirilmelidir.
Kızlık zarı vajinanın girişinde yer alır. Ayna ile karşıdan gözlemlemek olası olmayabilir. Genelde 1-1.5 cm iç tarafta yer alır. Muayene esnasında küçük dudaklar aralanıp hafif bir ıkınma ile görülebilir.
Kızlık zarı şekline göre isim alır. Genelde yaygın olarak halka tipli (anüler) tipi bulunur. Bu halkanın ortasından bir çizgi şeklinde ayrım olursa parçalı (septalı) tip olur. Bu kişilerde ilişki olması zordur. Ortadaki bölme kesilince ilişkiye girmek kolaylaşır.
Bazen kızlık zarı bütün olup üstünde küçük delikler bulunmaktadır bu tip ise kribrifom hymendir. Yine bu kişiler de ilişkiye girmek için cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyarlar. Yarım ay tipli kresentik olabilir. Bu durumda tek tarafı asimetrik görünümdedir.
Kızlık zarı tamamen kapalıysa içinde hiç boşluk yoksa imperfore (açılmamış) hymen olarak adlandırılır. Bazen de kızlık zarı çok ince olur ve doğuştan yok gibi görünür. Veya esnek yapıda ise açıklık çok fazladır. Bu kişilerde ilişkide kanama olmaz.
Kızlık zarı dışarıdan nötral pozisyonda bakılınca görülemez. Bir kişinin kendi kızlık zarını görebilmesi çok zordur. Jinekolojik litotomi pozisyonu, vulva ve vajina anatomisini iyi bilmek gerekir. Ayna karşısında bacakların yana ayrılıp görülmesi çok zordur. Görülse bile ayrımı ve şekli jinekologlar tarafından yapılmalıdır. Maalesef bazen genç kızlar kendi kızlık zarlarını merak ettiği için fotoğraf çekip kişilerden yorum istemektedirler. Fotoğraf yoluyla tanı koymak mümkün değildir. Sadece muayene esnasında anlaşılabilir.
Kızlık zarının tam olarak nerede olduğu ve bölgesi her zaman merak edilen bir konu olmuştur. Toplumumuzda ilk ilişkinin kanıtı olarak değerlendirilen kızlık zarı kanaması gereğinden çok önemsendiği için, kızlık zarına atfedilen önem azalmadıkça her zaman çok konuşulacak bir konu olacaktır.
Kızlık zarının yeri hemen hemen tüm kadınlarda aynıdır ve vajina girişinden 1-2 cm içeridedir. Bazen kadın çok kiloluysa ya da uzun bir vajinaya sahipse 2-3 cm de içeride olabilir.
En çok merak edilen soru penisin veya herhangi bir cismin vajinaya ne kadar ilerletilirse kızlık zarının bozulacağıdır. Zarın yapısıyla birlikte bu sorunun cevabı değişmekle birlikte genel olarak 1-2 cm sonrasına kızlık zarında hasar oluşabileceği anlamına gelmektedir.
Kulaktan duyulanın aksine kızlık zarı yırtılan, patlayan, aşırı ağrı veren ve aşırı derecede kanayan bir yapı değildir. Kızlık zarı efsaneleri yüzünden birçok kadın ilk gece ilişkisinde sorun yaşamaktadır. Kızlık zarı ince bir zar katlantısıdır ve ilişki esnasında herhangi bir acı veya ağrıya neden olmaz. Kadınlara ilk ilişkide ağrı yaratan acıyacak, yırtılacak, patlayacak korkusu ile kasılmalarından dolayı ağrılarının olmasıdır.
Kızlık zarı esnek bir yapıdır. Eğer kadın ilişkide gergin değilse kanama gelmeyebilir. Bu aslında beklenen ve normal bir durumdur. Bazen de tekrarlayan ilişkilerde kızlık zarının katlantısı farklı yerlerden açılacağı için lekelenmeler gelebilir. Ancak adetten çok, durmayan, yoğun kanamalarda mutlaka doktor muayenesi gerekmektedir.
Kızlık zarı dikimi kalıcı veya geçici yöntemlerle olabilir. Kalıcı dikim eğer kızlık zarının yapısı müsaitse yapılabilir. Geçici yöntem ise ihtiyaç duyulan zamandan bir hafta önce yapılır. Fiyatlar anestezi şekline, dikişe göre değişebilir. Kanama olup olmaması veya karşı tarafın anlaması soru işaretleri uyandırsa da bu yöntemler genelde başarılıdır. İşlem sonrası yarım saat için günlük hayata dönüş yapılabilir. İşlemin steril koşullarda ve deneyimli doktorlarca yapılması önemlidir.